Siyaset
Yarın hep genç kalacak!
Milleti anlamak esas olmalıysa bizim için, onu anlamaktan yüz çeviremeyiz.
Yükselişin akıl ve ruh kökü milleti anlamak olmuşken, bu kararlılıktan vazgeçemeyiz.
Siyaset
Daha söyleyeceklerimvar!
Türkiye, başkanlık sistemi ile beraber bu kökten değişimin taşlarını birer birer döşemeye başladı.
Siyaset
Aklıselim ile yürüyoruz!
Akıl devre dışı bırakıldığında, mahpus edildiğinde veya özgürlüğünden edildiğinde,selâmı, barışı, esenliği elde etmek imkânsızdır!
Siyaset anlayışımız
Hangi anlayıştan olursa olsun, vatan-millet-devlet-bayrak-bağımsızlık temelinde
ayağa kalkan ruhu gelecek yüzyıla taşımalıyız.
Dünya beşten büyüktür; peki, ya ekonomi?
Bir ülkeyi “gelişmiş ülke” yapmak, birden fazla denklemin, çoklu ilişki türlerinin ve en önemlisi de stratejik saha performansının bir arada ve bütünleşik etkinleştirilmesi ile mümkündür. Bir betimleme ile bunu tekrar edecek olursak, gelişmiş ülke olmak, yani o ülkeyi “uçurmak” için tıpkı uçak hakkında her şeye hâkim olmak ve özellikle kaptanların,
Pandemi bir komplo mu? Yoksa sağlık, politikaya sığar mı?
Kanunî Sultan Süleyman ne güzel söylemiş: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/ Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…” Fakat bu güzel söze pandemi süreci şöyle bir not düştü: “Devlet sağlıkta muteber değilse, kimse sıhhatli nefes alamaz!” Dünya sağlık tarihi, artık “pandemi öncesi ve sonrası” diye anlatılacak gibi
Bilgiyi arıtmak ve yönetmek
Kırk beş yıllık siyasî hayatımda en fazla duyduğum “tespitli tavsiye” şudur: “Eğitim şart!” Fakat siyasî hayatım boyunca bir de şu gözlemim oldu: Eğitimin şartları var ve herkesin eğitime yüklediği anlam ile bağlam birbirinden farklı… Öncelikle burada doğru kavram, “bilgi” kavramıdır. Belki sadeleştirmek gerekiyor bu vurguyu; “eğitim” dediğiniz şey, aslında bir
Gençleşen Türkiye
Gençlik, insan ömrünün en enerjik ve en idealist dönemidir. İnsanlık tarihi boyunca medeniyetlerin ve devletlerin en büyük yatırımı gençlere yönelik olmuştur. Çünkü millî duygu, evrensel değerler, iş gücü, insan kaynağı, değişim ve gelişim enerjisi konularında eğitilmesi ve hedefler verilmesi gereken en “kritik” dönem, gençlik dönemidir.
Kültürel iktidar kimde?
Öncelikle bir gerçekle yüzleşerek giriş yapmak isterim: Siyaset, kültürü daha çok “sosyalleşme mirası” diye algılıyor. Daha açık ifadeyle, siyasetçi, kültürün siyasal çarpan etkisine inanmıyor ve en azından seçim kazandıran veya kaybettiren bir politik enstrüman olduğunu düşünmüyor.
İstiklâl herkes içindir
İstiklâl, bağımsızlığı kapsar. Ancak daha etkin ve geniş/kuşatıcı bir kavramdır. Örneğin bağımsızlık için güç önemlidir. Hatta güçlü olanların çoğu bağımsızlık konusunda konforludur. Ancak beraberinde başkalarını ezmek ve edilgen kılmak gibi baskın ve yaygın bir mobbing kültürü de üretebilmektedir. O nedenle güç, her zaman adalet ve erdem inşa etmez.
Savunma sanayiinde 11 Eylül milâttır!
“Savunma sanayii” derken, aklımıza ilk önce hava, kara ve deniz kuvvetleri için gerekli olan savaş gemileri, savaş uçakları, radarlar, füzeler, bombalar ve diğer tüm teçhizat gelir. Daha doğrusu, “savunma” ile neredeyse “savaş” denklemi özdeşleşmiştir.
Tarih Yeni Türkiye’yi kovalar mı?
İnsan kendi ömründe kendi geçmişiyle ne kadar ilişkiliyse, geçmişinden ne kadar bağımsız kendine gelecek kurabiliyorsa, toplumların ve devletlerin de geçmişleriyle etkileşimi aynı “kader” üzeredir. Düne bakış ve gelecek senaryolarında geçmişe verilen yer ve önem, özü itibariyle bir “zihniyet” meselesidir. Kuşkusuz zihniyetler dünü yorumlarken, bugünü yönetirken ve gelecek kurgularken bir “perspektif”
Devlet insanı olmak veya insan devleti olmak…
Devlet aklı olur mu? Devlet, “toplam” ile ilgilidir; bir “parça” onu tanıtamaz. Devlet, “final” gücüdür. Lokal başarı veya süreç içindeki zaferle tasvir edilemez. Devlet, “disiplin” şemasıdır. Kişiye/gruba/etnik yapıya itaat ile disipline olmaz. Devlet, “birikim-tecrübe-ustalık” sertifikasıdır; kişisel yetenek veya bir kurumun başarı belgesine indirgenemez.
Güçlü kadın önceliğimizdir
Toplumun çekirdeği için “aile” diyoruz. Ailenin kalbi ise “kadın”... Bir kalbi kırmak insan için ne ise, bir kadının kalbini kırmak da insanlık için, toplum için ve devlet için odur. Bir insanın kalbini kazanmak ne ise, bir kadının kalbini kazanmak da toplum ve devlet için odur.
2023
Bu toprağı anlamak, Erdoğan’ı anlamaktır. Yahut doğrusu şu mu: “Erdoğan’ı anlamak, bu toprağı anlamaktır!”
2053
Bir beyaz kâğıt, bir de kalemle, yine kararlı, yine Hatt-ı Erdoğan çizgisinde, fetih ruhuyla mücadeleye devam!
2071
Yeni bir dil, yeni bir sosyoloji, yeni bir yazılım gerçekleştirmek zorundayız!